1 hafta Turkiye

Uzun zaman oldu yazmayali. Nerdeyse blogun adresini unutacaktim :)

Ne yaptik son 1 aydir?

Eylul'un ilk haftasinda Turkiye'deydik. 8 gun Izmir cevresinde dolandik. Ilk 3 gun Ozdere'de kalip denize olan hasretimizi giderdik. Ozellikle ilk gun deniz muhtesemdi. Zeynep'in dedesinin yazliginin bulundugu sahil kapali bir koy. Sicacik oluyor su. Eger dalga da yoksa tadina doyum olmaz bir deniz. Ne yazik ki fotograf yok yanimizda. Hepsini Hayri babamin yeni makinesi ile cektik. Asli bize internetten gonderecek onlari (umarim en kisa zamanda).

Tatil suresince en buyuk eglencemiz Asli'nin yeni kedisi Bizdik idi. Inanilmaz tatli bisi. Butun kediler gibi o da oynamay cok seviyor. Hele oynarken tuttugu biseye (oyuncak, yumak, ne bulursa) arka patileri ile vurmaya calismasi yok mu, oldurdu bizi :)

Geri kalan 5 gunde de Izmir ve cevresindeydik. Aile ziyaretleri + alisveris+ gezme ucgeninde gecti yine tatil. Bir ara Baris Baba'lara kahvaltiya gittik Urla'ya. Evlerinin manzarasi muhtesem(bkz: foto). Sicak bi Urla sabahinda lezzetli bi kahvalti yaparak sohbet ettik. Ozlemisiz cok Baris ve Betul'u. Belirtmeden gecemiycem: Betul'u cok iyi (daha huzurlu, rahat ve mutlu) gordum. Urla (ve Turkiye) yaramis bizim cocuklara.

Kahvalti sonrasinda Baris'i isine IYTE'ye goturduk. Bizden kurtulmasi kolay olmadi tabii: Cay icirmek ve de bolum gezisi yaptirmak zorunda kaldi bize :)

Eee biz Turkiye'ye gidince bir klasik olan ailelerin toplanmasi kacinilmazdi. Ustune bir de akrabamin (Ziya) dugunu olunca Mugla'dan gelenler de oldu. Gormek istedigimiz bir suru insani gormus olduk, ne de guzel oldu.

Belcika'ya dondugumuz gun Toyota'nin piknigi vardi. Ibo'nun sayesinde oraya gittik, yedik, ictik, top oynadik, eglendik. Turkiye'den donmenin uzuntusunu cabucak attik uzerimizden.

Bu arada Ibo'ya tesekkurlermizi sunmadan gecemiycez. Hem Turkiye'ye giderken hem de donuste Bruksel havaalanina servis yapti bizim icin. Sagolsun... Ayrica Cemal de gitmeden onceki aksam evlerinde yattigimizda cok guzel agirladi bizi. Ibo-Cemal ikilisinin hakkini odememiz zor...

Devrim

norah jones konseri

Uzun zamandir Norah Jones'u canli dinlemek istiyordum. Sonunda 18 agustosta ulastim bu istegime. Norah ayagimiza kadar geldi; yani Bruksel'deki Forest National'e geldi :)
Biz biletleri baya onceden almistik. Ibo ve yegenleri ise son karar verdiler bizimle gelmeye. Bilet de buldular ustelik... Cumartesi gunu Antwerpen'de dolastik hep beraber. Aksamustu de Bruksel'e gittik konsere.
Gidis yolunu kolay bulduk (yani Ibo buldu:)), ama trafik vardi baya. herkes Norah'yi dinlemeye gidiyormus anlasilan. Son anda salona vardik. Allahtan Norah'dan once M.Wand diye bi adam cikti, bi suru bunalim sarki soyledi :)
Sonra bekledigimiz an geldi. Beyaz bi elbise ile cikti sahneye Norah. Isik, ses sistemi, muzik, ... hersey cok profesyonelceydi. Inanilmaz bir gece yasatti Norah bizlere (bana yani:)). Konser boyunca butun grup bir voleybol takimi gibi surekli muzik aleti degistirdi! Ozellikle bayan vokalist (klavye, vurmali, yan flut ,bas ve gitar da caldi) cok basariliydi.
Ben Norah kadar genc yasta dunyaca unlu olan, ama kendiyle barisik ve alcak gonullu bir insan gormedim. Anlayacaginiz, Norah kalbimdeki tahtini daha da saglamlastirdi konser sonrasinda.
Hatta Zeynep'e surekli "yarin ayni konseri verse yine gelirim" deyip durdum :)
Devrim

bizim Mac... :)

6 ay once paraya kiyip bir MacBook aldik. Aslinda benim israrlarim uzerine bu eylemi gerceklestirdik, cunku fiyati diger marka dizustu bilgisayarlara gore yuksek. Ama Mac ile yapabileceklerimiz cok fazla. Ornegin, muzik kaydi yapmak icin ideal bir alet. Ayrica hem dizayn olarak hem de programlari ve isletim sistemi acisindan Mac cok basarili bence. Her acidan ince dusunulmus bir bilgisayar (daha fazla reklam yapmiycam, tamam).
Kucuk bir ornek, Comic Life adli bir programi var. Bununla fotograflariniz uzerine kolayca komik eklemeler yapip kendi karikatur derginizi cikarabilirsiniz. Normandiya gezisinin fotograflarindan 5 dakikada hazirladigim bir ornegi koydum yana.
Devrim

suikerrock 2007

Yaz aylarinda Belcika'nin festivaller ulkesine dondugunu yazmistim sanirim. 27-29 temmuz tarihlerinde Tienen kasabasinda SuikerRock festivali vardi. Bu sene cuma aksami Lauryn Hill konser verecekti. Elimize boyle bir firsat bi daha gecmeyebilir, gidelim diye karar verdik. Aksam 8.30 gibi Tienen'de konser alanindaydik. Alt grup olarak Leki diye biri vardi sahnede. Hip Hop tarzi soyleyen Belcika-Zaire asilli bir kadin. Hem muzigi hem de sovu (2 danscisi da vardi cunku) baya iyiydi.

Tabii ki herkes gecenin starini bekliyordu dort gozle. Taa ki Lauryn Hill'in sesinde sorun oldugu ve konseri kisa kesmek zorunda kalabilecegi anonsu yapilincaya kadar... Anonsun ardindan hemen grup calmaya basladi, insanlari sakinlestirmek icin :) Sonra Lauryn Hill cikti sahneye. Kendisine 2 davulcu, 1 perkusyoncu, 1 basci, 2 gitarist, 3 uflemeli calgici ve de 3 geri-vokal eslik ediyordu. Itiraf etmeliyim ki hem muzik hem de Lauryn Hill bizi hayal kirikligina ugratti. Bu kadar iyi muzisyenden nasil karmakarisik bir muzik ciktigini anlayabilmek mumkun degil. Lauryn Hill'in de sesi kisikti, cok begendigimiz cikis sarkilarinda (ornegin Ready or Not) bile performansi kotuydu dogal olarak (not: yeni tarzi hic bana gore degil). Ancak Sezar'in hakkini Sezar'a vermek gerek: sesi kisik olmasina ragmen kadin 2.5 saat sahnede kalip sarki soyledi! Profesyonellik bu olsa gerek...
Devrim

tiramisu

Bugun hava inanilmaz guzeldi. Sonunda dogru durust bi yaz gunu yasadik. gunesin altinda terledik, serinlemek icin dondurma yedik falan...
Belcika'nin yaz aylarina da doyum olmuyor, Turkiye'ninkileri tattiktan sonra :)

Yarin sabah once Ibo'ya kahvaltiya sonra da Leuven'e gidecegiz. Leuven'de Hapje-Tapje (yemek-icki) organizasyonu varmis. Ayni zamanda Ekin Hanim'in "kirkini" da kutliycaz Evren ve Tolga'nin evinde. Kutlama icin Zeynep tiramisu hazirlamaya karar verdi. Yukardaki foto bu aksam gec saatlerde gerceklestirilen hazirlik asamasini gostermekte. Bakalim kimler parmaklarini yiycek yarin...
Devrim

turkiye'de secim

22 temmuz secimleri hem oncesinde hem de sonrasinda heyecanli gecti. Oncesinde hangi partinin ne kadar oy alacagina dair bir suru spekulasyon vardi. AKP'nin kazanacagi bekleniyordu, ancak oylarin %47sini alacagini pek cok insan tahmin etmiyordu. AKP'nin 5 yillik donemde getirdigi ekonomik duzen, Turkiye'nin AB'ye uyeligi konusundaki politikasi ve de gunu kurtarma adina yaptigi secim yatirimlari (ornegin: ureticiye her yil verilen devlet desteginin tumu 2007 yilinda ilk 6 ay icinde verildi) dusunuldugunde, AKP'nin bu basarisi biraz olsun aciklanabilir sanirim. Tabii bunlara bir de diger partilerin secmenlere yeni bir program, yuz, ekip sunamamis olmasi ve iktidar hirslarini (evet: CHP ve Baykal'a deginmeden edemeyecegim) asip insanlara ulasmaya calismayislari eklenince, sonuc bu oldu.
Secimden tek parti iktidarinin cikmasi borsa uzerinde cok olumlu bir etki yapti, ancak bu etki sadece 2 gun surebildi. Dunya ekonomisi ciddi bir bunalima surukleniyor gibi. ABD'nin mortgage sisteminin cokusu bu bunalimi atesleyecek kivilcim olacak sanirim. Onumuzdeki 5 yillik surecte AKP'yi cok daha zor isler bekliyor: Fransa'nin cigirtkanligi daha da artti, AB uyeligi tehdit altinda. Turkiye borclarini odemekte zorlaniyor, bunun etkisi agir olacak. Bunlara bir de dunya ekonomik bunalimi eklenirse, AKP'nin %47 oy orani %4.7lere dusuverir eger dogru adimlari atmazlarsa. Bizler (ve cocuklarimiz ve onlarin cocuklari...) de sonuclara katlaniriz.

Bu arada secimde bizim gibi Turkiye vatandasi olup da yurtdisinda bulunanlar yine gormezden gelindi: Secmen olarak gorunup de oy kullanamamak insana koyuyor tabii ki. Belki bundan sonraki hukumetler bu konuda biraz daha duyarlilik gosterirler...
Devrim

gentse feest

Belcika'da yaz aylari festival ve aktivitelerle dolu geciyor. Her sehirde ayri bir etkinlik. Gent sehrinde her sene temmuz ayinda duzenlenen bir festival var: Gentse Feest. 10 gun suren bu festivalde muzikten tiyatroya bir suru etkinlik var. Ama agirlik konserler tabii ki. Nedendir bilinmez, Belcikalilar siselerce bira icip bedava sokak konseri dinlemekten inanilmaz zevk aliyorlar. Ne yalan soyleyeyim, ozellikle sokak konserleri beni de cok cekiyor. Biz Gentse Feest'e 14 temmuz gunu gittik. Sehir merkezinde ne kadar bosluk varsa sahne ile doldurmus olduklarindan, tren istasyonuna yakin bir ara sokaga park ettik arabayi. Sonra Joanna ve Giovanni bizi arabalarila aldilar ve evlerine goturduler. Orada bir sure sohbet edip yemek yedikten sonra kendimizi sokaga attik. Sehrin tarihi merkezindeki her meydanda bir sahne kurulmus. Kalabalik. Her meydanda bir sahne var dedim ya, ana sahneyi nehrin ustune kurmuslar ve orada world muzik konserleri oluyor (bkz: Pole-Pole). Bizim sansimiza Latin Amerika'dan bir sanatcinin konseri vardi. Tum grup Latin Amerikali. Solist, davul, bas, uflemeliler, vurmalilar... Yalniz, Ispanyolca'dan baska bir dili muhtemelen bilmedikleri icin dinleyicilerle interaktif bir bag kuramadilar. Onlar konustu biz de dinledik, ama hic birsey anlamadik :) Kardesim, bari sarki isimlerini Ingilizce'de de anons etseydiniz...
Bir sure latin muzik dinleyip dans eder gibi yaptiktan sonra sehrin sokaklarinda biraz daha dolandik. Gunes batmak uzere iken nehir ustundeki sahne ve isiklandirmalari inanilmaz guzel bir goruntu olusturuyordu. Bir sure sonra ayrildik arkadaslarimizdan ve de eve geri donduk.
Okuyucuya oneri: Gent Festivali, arkadas grubun(uz)la gidip bira icip farkli aktivitelerde eglenmek icin bire bir. Her sene temmuz ayinda yapiliyor ve 10 gun suruyor. Belcikadaysaniz ya da Belcikayi kesfetmek istiyorsaniz, bu festival donemi Gent gibi guzel bir sehrin kalabalik yuzunu gormek icin bicilmis kaftan...
Devrim

acilis

devrim'in buyuk cabalari sonunda blogumuza bugun kavustuk:)