29 Temmuz 2007 Pazar

turkiye'de secim


22 temmuz secimleri hem oncesinde hem de sonrasinda heyecanli gecti. Oncesinde hangi partinin ne kadar oy alacagina dair bir suru spekulasyon vardi. AKP'nin kazanacagi bekleniyordu, ancak oylarin %47sini alacagini pek cok insan tahmin etmiyordu. AKP'nin 5 yillik donemde getirdigi ekonomik duzen, Turkiye'nin AB'ye uyeligi konusundaki politikasi ve de gunu kurtarma adina yaptigi secim yatirimlari (ornegin: ureticiye her yil verilen devlet desteginin tumu 2007 yilinda ilk 6 ay icinde verildi) dusunuldugunde, AKP'nin bu basarisi biraz olsun aciklanabilir sanirim. Tabii bunlara bir de diger partilerin secmenlere yeni bir program, yuz, ekip sunamamis olmasi ve iktidar hirslarini (evet: CHP ve Baykal'a deginmeden edemeyecegim) asip insanlara ulasmaya calismayislari eklenince, sonuc bu oldu.
Secimden tek parti iktidarinin cikmasi borsa uzerinde cok olumlu bir etki yapti, ancak bu etki sadece 2 gun surebildi. Dunya ekonomisi ciddi bir bunalima surukleniyor gibi. ABD'nin mortgage sisteminin cokusu bu bunalimi atesleyecek kivilcim olacak sanirim. Onumuzdeki 5 yillik surecte AKP'yi cok daha zor isler bekliyor: Fransa'nin cigirtkanligi daha da artti, AB uyeligi tehdit altinda. Turkiye borclarini odemekte zorlaniyor, bunun etkisi agir olacak. Bunlara bir de dunya ekonomik bunalimi eklenirse, AKP'nin %47 oy orani %4.7lere dusuverir eger dogru adimlari atmazlarsa. Bizler (ve cocuklarimiz ve onlarin cocuklari...) de sonuclara katlaniriz.

Bu arada secimde bizim gibi Turkiye vatandasi olup da yurtdisinda bulunanlar yine gormezden gelindi: Secmen olarak gorunup de oy kullanamamak insana koyuyor tabii ki. Belki bundan sonraki hukumetler bu konuda biraz daha duyarlilik gosterirler...
Devrim

Hiç yorum yok: